top of page

Bugünün Normali // Mark G. E. Kelly

Stok kodu: 9786256896239

Bugünün Normali

Uyum Olarak Bireycilik

Mark G. E. Kelly

 

Yirminci yüzyılın ortalarında Batı toplumlarında normlar, toplumsal düzenin işleyişinde merkezi bir rol oynamaya başladı. Normallik bireylerin davranışlarını denetleyen bir iktidar mekanizmasına dönüşerek, geleneksel davranış kalıplarına uyum olarak tanımlandı. Ancak bu normatif düzen zamanla, eski sınırlara başkaldıran ve bireyci kendini gerçekleştirmeyi temel alan yeni bir normatif düzene bıraktı yerini. İronik bir biçimde bireycilik ve konformizm karşıtlığı, yeni bir zorunluluk haline geldi.

 

Bugünün Normali bu yeni normatif düzenin politika, sağlık ve cinsellik gibi alanlarda nasıl tezahür ettiğini derinlemesine inceliyor. Kendini var etmeye dair normların bu yeni, katı mükemmeliyetçiliği yaygın bir öfke, kaygı ve tatminsizliğin habercisi olarak karşımıza çıkıyor. Kitap okuruna günümüzün normalini sorgulamaya ve anlamaya yarayan entelektüel araçları sunarken modern çağda ortaya çıkan “normal” kavramının nasıl şekillendiğini ve bu kavramın tarihsel dönüşümünü inceliyor.

  • Mark G. E. Kelly Batı Sydney Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde doçent olarak çalışan Kelly, son dönemin en önemli Foucault uzmanları arasında sayılmaktadır. Daha önceden Macquarie Üniversitesi, Monash Üniversitesi ve Middlesex Üniversitesi’nde çalışan yazarın kitaplarından bazıları şunlardır: The Political Philosophy of Michel Foucault (Routledge, 2009), Foucault’s “History of Sexuality Volume I, The Will to Knowledge” (Edinburgh, 2013), Foucault and Politics (EUP, 2014), Biopolitical Imperialism (Zero Books, 2015) ve For Foucault: Against Normative Political Theory (Suny, 2017). Kelly’nin Uluslararası Biyopolitika: Foucault, Küreselleşme ve Emperyalizm (çev. Utku Özmakas, Pharmakon Kitap, 2016) kitabı Türkçeye çevrilmiştir.

  • Özgün adı: Normal Now, Individualism as Conformity
    Özgün dilinden çeviren: Utku Özmakas
    Yayıma hazırlayan: Çiğdem Şentuğ
    Kapak tasarımı: Kolektif Tasarım
    Sayfa düzeni: Semih Büyükkurt

    Cilt bilgisi: Ciltsiz
    Kağıt bilgisi: Kitap kağıdı
    Basım tarihi: 1. Baskı Eylül 2024
    Basım bilgisi: 1. Baskı
    Sayfa sayısı: 216 s.
    Kitap boyutları: 13,5 cm x 19,5 cm
    ISBN No: 978-625-6896-23-9

244,00₺ Normal Fiyat
158,60₺İndirimli Fiyat
Adet

OKUMA PARÇASI


ÖNSÖZ


Normal miyim?

Hayatımızın bir aşamasında hepimizin kendisine sorduğu bir soru değil mi bu? Tabii kimilerimiz bu soruyu kendisine daha sık yöneltiyor olabilir. “Normal miyim?” sorusuna verilen yanıtlar, sorunun muhatabı değişmese bile farklı zamanlarda illa ki değişkenlik gösterir. Kimileri derhal savunmaya geçerek kendilerinde hiçbir sorun olmadığını ve muhtemelen asıl tuhaf olanın normalmiş gibi görünen başkaları olduğunu iddia eder. Çoğumuzsa kendimizde bir sorun olduğunu kabullenip çözüm bulmak için bir profesyonelden randevu talep ederiz.


Peki bu türden endişelerin temelinde ne yatıyor? Başkalarını anormal olmakla suçlayarak, kendimizi iyileştirmeye ya da tedavi etmeye çalışarak, aslında ne elde etmeye çalışıyoruz? Bu sorulara verilecek yanıtlar, elbette insan psikolojisinin kendisi kadar çok ve çeşitli; ancak sağlıklı ve mutlu olmayı istemek çoğumuzun, hatta belki de hepimizin sahip olduğu o genel güdüler arasında yer alıyor. Gel gör ki, çok daha genel ve aleni, modern bir normal olma dürtüsü, bu umumi insani hedeflere galebe çalmış gibi görünüyor. Bugün kavradığımız haliyle mutluluk, hepimizin duygulanımsal normu haline geldi; tıpkı sağlığın tıbbi normumuza dönüşmesi gibi.


Peki nedir şu normallik denen şey? Yaşamımızın bilişsel arka planında yer alan pek çok kavram gibi normalliği de kestirmeden tanımlamak pek kolay değil. Hatta işin aslına bakılırsa normalliğin, sırtını bu kavrama yaslamış alanlarda çalışan uzmanlar tarafından bile yeterince tanımlanmadığını ileri süreceğim bu kitapta; bir de, basit bir tanıma dahi direndiği için tuhaf biçimde sinsi bir kavram olduğunu.


Günümüzde neyin normal addedildiğine ve normalliğe ilişkin kavrayışımızın, altımızdaki zemini titretmeye devam eden sismik bir hareketle nasıl değiştiği üzerine bir kitap bu. Ardımızda bıraktığımız yüzyıl boyunca normalliğin muhtelif kişi kategorilerine uygulanan bir dizi farklılaşmış toplumsal standart olmaktan çıkıp, herkese gitgide daha fazla ayrım gözetmeden tatbik edilen çelişkili ve paradoksal bir standartlar ağına dönüştüğünü iddia edeceğim. Normal olma baskısı, insanları hemen her zaman zor bir duruma sokar; ancak yeni normallik, bunun üstüne reddederek de olsa uyma beklentisini ekleyerek, bugün hepimizin muhtelif şekillerde somutlaştırdığı son derece karmaşık öznellik biçimlerine kapı aralıyor.


Normallikteki bu dönüşümün hepi topu yarım yüzyıllık bir geçmişi olduğu söylenebilir. Bu süreçte şekillenen “normallik” kavramının ömrüyse olsa olsa birkaç yüzyıllık. “Normal”, bugün gündelik söz dağarcığımızın alelade bir parçasına dönüşmüş olsa da, İngilizceye görece yakın dönemde, sonradan (Fransızca ya da Latinceden) girmiş bir sözcüktür; ömrü iki yüz yılı aşmaz. Yaygınlaşma süreciyse bir yüzyılı aşmaz. Yani görece yeni bir sözcük olması, güncel normallik kavrayışımızın bizatihi o kadar da dayanaklı olmadığına dair şüphe duymamız için bize yeterince gerekçe sunuyor; ancak bu anlayışın yerini neyin alabileceği ya da bunun ne zaman gerçekleşebileceğine dair pek bir fikrimiz yok.



Diğer Kitaplarımız

bottom of page
OSZAR »